TÜRK İÇİN, TÜRKÇE İÇİN,

Türkçe, kelime bakımından zengin bir dildir. Bizi bir tutan kültürümüz ve dilimizdir. Bu iki unsur da birbirlerinden beslenir. Birisi olmasa diğeri de olmaz. Kültürümüz dilimize, dilimiz ise kültürümüze yansımıştır. Kültürümüze sahip çıkarken dilimize de sahip çıkmamız gerekir. Dilimizi doğru kullanarak kendimizi çok rahat bir şekilde ifade edebiliriz. 'Evrensellik' adı altında cümle içine yabancı kelimeler sokuşturmak yanlıştır. Kişileri ne Türkçe konuşmak alçaltır ne de konuşurken araya yabancı kelimeler sokuşturmak yüceltir.

Bu yıl yaşamımıza Çin virüsüyle birlikte yeni kelimeler de katıldı. Pandemi, karantina bu kelimelere örnektir. Bu kelimelerin ve çok daha fazlasının Türkçesi varken neden bunları kullanıyoruz? Bunu söylediğimiz zaman cevaplar hazır oluyor:'Evrensellik ve çağa ayak uydurmak.'

Örnek vermem gerekirse:

'pandemi yerine karasalgın

maske yerine yüzlük

enfeksiyon yerine bulaşı

karantina yerine kapaltı' kelimelerini kullanmalıyız.

Başka örnekler ise:

'cetvel yerine çizergeç

sabun yerine elsil

meteor yerine gök taşı'dır. Bu örnekleri daha da arttırmamız da gerekir.

Türkçe konuştuk diye çağ dışı olmayız.Bazıları kendilerini: 'Gündemi güncel bir şekilde takip etmek ve dünyaya ayak uydurmak için bu kelimeleri kullanmamız gerekir.' diyerek savunacaklardır.Bu kadar kısa bir sürede bu kelimelere alışmamız dilimizin geleceği için çok tehlikelidir. Dünya dilleri arasında neden Türkçe yoktur? Büyük bir coğrafyaya yayılan ırkın/milletin dili nasıl dünya dili olmaz? Bu soruların birçok cevabı vardır. En önemli cevaplardan birisi de dilimizi hor görmemizdir. Böyle giderse kısa zamanda dilimizi kaybederiz.

Dilimize sahip çıkmak, onu anlamak ve yaşamaktan geçer. Dil, konuşulduğu kadar vardır. Dünya üzerinde bilinen veya daha keşfedilmemiş birçok unutulan dil vardır. Bizim üzerimize düşen görev, kalgançı çağına (kıyamete) kadar dilimizi ve kültürümüzü Acun'da var etmektir.

KAYNAKÇA
VERDİĞİM 4 ÖRNEK: Türk Dili Derneği Instagram gönderisi https://www.instagram.com/p/B_iI9h4jai_/