top of page

Çoklu Zeka Kuramı Nedir ve Eleştiriler


Zeka, bireyin doğuştan sahip olduğu, kalıtımla kuşaktan kuşağa geçen deneyim, öğrenme ve çevreden kaynaklanan etkenlerle biçimlenen bir bileşimdir.

Zekanın farklı tanımlarının olmasına karşılık zekaya ilişkin kuramların tümü zekanın geliştirilebilecek bir kapasite ya da potansiyel olduğu ve biyolojik temellerinin bulunduğu noktalarında birleşir.

Zeka soyut bir kavramdır. Çoklu zeka kuramında çoğunlukla dil, matematik ve mekanik gibi yeteneklere, verilen yeni problem durumunun çözülmesi ölçüt alınmıştır.

Zekayı ilk kez Galton (1822-1911) ölçmeye çalışmıştır. Galton zekayı, bilgileri yapısallaştırma ve kullanma olarak ele alınmıştır. Zekayı ilk kez kurumsal düzeyde inceleyen psikolog Guilforddur. Piaget ise zekanın, zeka testinden alınan puan olmadığını, zihnin değişme, kendini yenileme gücü olarak belirtmiştir.

*Günümüzde en yaygın testler de Stanford-Binet ve WAIS-R testleridir


Sperman ise 1927’de zekayı 2 faktör kuramı ile tanımlamıştır. Buna göre zeka hem zihinsel enerji olan genel faktörlerden, hem de zihin gücü olan özel faktörlerden oluşmuştur. Bu faktörler birbirlerinden bağımsızdır. Genel bir zeka yoktur.


Zihinsel bir problemi çözmede birden çok faktör rol oynar.

a) kelime anlamı

b) aritmetik akıl yürütme

c) kavrama

d) ilişkileri görsel algılama

Thorndike zekayı 3’e ayırır

1. Soyut Zeka: sembolleri anlama/kullanma

2. Sosyal Zeka: insanları anlama ve insanlarla ilişkiler kurma

3. Mekanik Zeka: makineleri anlama/kullanma


Thorndikenin zekayı 3’e ayırmasını doğru bulmuyorum. Dünyayı, hayatları, zekaları yani bizi biz yapan kavramları neden sınıflara ayırma gereği duyarız? Bazı konuları neden olduğu gibi bırakmıyor ve insanları belirlediğimiz katogorilere konumlandırıyoruz? Bu soruların ortaya çıkma sebebinin ilkel komünal dönemden sonra özel mülkiyet kavramının düşünce yapımıza kalıtımsal olarak işlenen kodlamalardan dolayı olduğunu savunuyorum.

Zeka ile ilgili yukarıda değinilen bilim adamlarından başka pek çok bilim adamı da önemli çalışmalar yapmıştır. Genel olarak bu kuramın temeline baktığımız zaman zeka, daha çok sayısal ve sözel alanlar olarak iki grupta değerlendirilir.


Bu zeka kuramı içerisinde özel yetenekler yer almıyor. Bu kuramda yapılan zeka testleri ile bireylerin zeki olup olmadıklarına kesin hüküm verilmekteydi. Günümüzde ise bunun yanlış olduğu söylenmektedir.

Bir insanın zeki olup ulmadığına yapılan bir test ile kesinleştirmek bilim etiğine aykırıdır. Test yapılan kişinin o anki duyguları, içinde bulunduğu ruhsal durumu soruları cevaplamasında etkili olur. Bu da hiçbir zaman kesin bir kanıya varılamayacağını, testlere tam doğruluk payıyla yaklaşmak yanlıştır.

GELENEKSEL ZEKA ANLAYIŞI

  • Tekildir

  • Sabittir

  • Niceliksel olarak ölçülebilmektedir

  • Gerçek yaşamdan soyutlanarak ölçülür

  • İnsanları varolan yeteneklerine ve potansiyellerini saptamak için zeka testleri kullanılır


ÇAĞCIL ZEKA ANLAYIŞI (ÇOKLU ZEKA KURAMI)

  • Çoğuldur

  • Geliştirilebilir

  • Niceliksel olarak ölçülememektedir

  • Gerçek yaşamdan soyutlanmayarak ölçülür

  • Bireylerin gizli güçlerini ve potansiyellerini saptamak için zeka testleri kullanılır

Howard Gardner'ın çoklu zeka teorimi tam olarak geleneksel zeka anlayışına karşı geliştirilmiş bit sistemdir. Ayrıca bu kuramı savunanlar bizlere, herkesin doğru şeye yatırım yaptığı takdirde çok zeki olabileceğini öğretir.

Son cümleye katılmıyorum. Bizlerin sadece 8 çoklu zeka türüne mi yatırım yapmamız gerekiyor? Bir zaman için geleneksel zeka anlayışı doğru ve geçerliyken şuan geçerli olan çoklu zeka teoriminin kesin doğru olduğu kanısına varıp sadece bu 8 zeka kuramına yatırım yapınca mı çok zeki olacağız? Nasılki geleneksel zeka teorimi şuan geçerliğini yitirmişse, aynı şekilde çoklu zeka kuramı da yeni bilgiler ışığında değişecek ya da başka bir zeka kuramına temel olacaktır. Böyle bir belirsizlik içindeyken yukarıda belirtilen son cümle gibi kesin bir hükümü savunmak düşünceler arası uyuşmazlığa girer. Bilim her zaman birikerek ilerler. Bu yüzden yukarıda savunulan görüş yanlış ve saptırıcıdır.

Çoklu Zeka Teorisinin Sınıfta Uygulanışı

  1. Öğrencilerin zeka türleri belirlenmelidir.

  2. Araştırmaya düşünmeye ve sorunları çözmeye sevk edebilen bir eğitim verilmelidir.

  3. Öğrencinin öğrenme sürecinde aktif olması sağlanmalıdır.

1.’ye eleştiri:

Türk Eğitim Sistemi içerisindeki okulların büyük bir kısmı en az 30 kişilik sınıflarla dolu. Sınıf mevcutu bu kadar fazlayken kısıtlı zamanlarda işlenen derslerde öğretmen tüm sınıfa hakim olamayabiliyor. Testler ile öğrencilerin zeka türlerini belirlenmeye çalışılsa da bu testler kesin bir sonuç çıkarmaz.

2.’ye eleştiri:

Öğrencilere ders dışı etkinlikler verilse bile bu etkinliklerin öğrencilerin mi yoksa başkalarının mı yaptığını bilemeyiz.

3.’ye eleştiri:

1.’ye yaptığım eleştiri gibi buna da sınıf mevcudunun fazla olduğu sınıflarla her öğrencinin aynı derecede derse katılımı sağlanamayacağı için ilk olarak yapılması gerekenin eğitim programlarının değişmesi ve devletin eğitime daha çok maddi olanak sağlayıp daha çok okul açarak sınıf mevcudunu azaltması gerek.





 
 
 

Comentários


BANA ULAŞABİLİRSİNİZ

SORU VE ÖNERİLER

Gönderdiğiniz için teşekkür ederiz!

Gönderdiğiniz için teşekkür ederiz!

kan_abay

  • Heyecan Sosyal Simge

     kanabayumay

bottom of page